14 Ağustos 2011 Pazar

Sadece Allah aşkı ile ağlanır, üzüntüden ağlanmaz.

ADNAN OKTAR: ... Ağlama, nasıl ağlanır biliyor musun? Allah aşkından ağlanır. Deli aşık olarak Allah korkusundan ağlanır. Allah sevgisinden ağlanır. Ama onun dışında çok anormal görüyorum ben, niye ağlayacağım? Gülerim ben neşeli olurum, inşaAllah. Sevgiden ağlanır. Mesela çocuğun vardır,  3 yaşındadır, Allah onda tecelli eder. O güzelliğe ağlarsın, coşarsın. Eşin vardır helalin, güzelliğine bakar ağlarsın. Allah aşkı ile, Allah’ın tecellisi olarak aşktan ağlarsın. Öbür türlü niye ağlayayım ben. Üzüntü ağlaması olmaz Müslüman’a haramdır üzülmek, İnşaAllah. Allah korkusu ile ağlarsın, Allah korkusu bir zevktir. Onda da derin bir aşk vardır. Allah korkusunu da yanlış biliyor insanlar. Yani Allah korkusu deyince, hani böyle silahla tehdit edilen bir insanın korkusu gibi anlıyorlar. Öyle bir korku değil. Aşktır bu, Allah aşkı. Onda da coşkuyla ağlarsın. Bambaşka bir şeydir Allah korkusu, değil mi? İnsan sevdiğini darıltmak istemez, sevdiğini üzmek istemez. Onun içindeki bir gerilimi vardır, onun bir heyecanı vardır.  İnşaAllah. ( Adnan Oktar'ın 30 Ağustos 2010 tarihli Adıyaman Asu TV röportajından)

Münafıklar Allah yolunda mallarını harcamaktan şiddetle kaçınırlar


Münafıklar cimri ve bencildirler. Mallarını büyük ve çirkin bir hırsla korurlar. Allah yolunda mallarını asla harcamak istemez, müminlerin de harcamasını engellemek isterler. Eğer harcama yapmazlarsa, müminlerin zayıf düşeceklerini, sonunda dağılıp ayrılacaklarını zannederler. Kavramaktan ve akıldan yoksun oldukları için malın ve mülkün gerçek sahibinin Allah olduğunu, dilediğini fazlından zengin kıldığını ve Allah'ın izniyle müminlerin baskıyla, yoklukla, zorlukla asla yılmayacaklarını kavrayamazlar.
Onlar ki: "ALLAH'IN RESÛLÜ YANINDA BULUNANLARA HİÇBİR İNFAK (HARCAMA)DA BULUNMAYIN SONUNDA DAĞILIP GİTSİNLER" derler. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır. Ancak münafıklar kavramıyorlar. (Münafikun Suresi, 7)
Bedevilerden öyleleri vardır ki, İNFAK ETTİĞİNİ BİR CEREME SAYAR VE SİZİ FELAKETLERİN SARIVERMESİNİ BEKLER. Kötü felaket onları sarsın. Allah işitendir, bilendir. (Tevbe Suresi, 98)
Ve onlar, MALLARINI İNSANLARA GÖSTERİŞ OLSUN DİYE İNFAK EDERLER,Allah'a ve ahiret gününe de inanmazlar. Şeytan, kime arkadaş olursa, artık ne kötü bir arkadaştır o. (Nisa Suresi, 38)

Münafıkları Allah kendi sistemleri içinde boğar. Münafık sürekli ızdırap içinde yaşar.
Adnan Oktar`ın 19 Eylül 2010 tarihli Kanal Avrupa ve Çay Tv röportajından

Çırağan Sarayı'nda 8 Ağustos 2011 tarihinde iftar yemeği verildi



Çırağan Sarayı’nda verilen iftar yemeğini  Türkiye’de en sevilen ve ileri gelen yaklaşık 300 muhterem kardeşimiz  şereflendirdiler. Katılanlar arasında devletin her kademesinden ve yargıdan kişiler, hemen her partiden otuzun üzerinde milletvekili, 25 kişinin üzerinde basın ve tv’lerden kişiler, otuz kişinin üzerinde akademisyen ve her cemaatten kardeşlerimiz vardı. Şeyh Nazım Hocamızın cemaatinden, Fethullah Hocamızın cemaatinden, Caferilerden, Şeyh Ahmed Yasin hocamızın talebelerinden kardeşlerimiz iftarı şereflendirdi. Ayrıca çok sayıda sanatçı ve ressamın da katılımıyla çok ihtişamlı bir iftar yemeği gerçekleşti.

11 Ağustos 2011 Perşembe

Alzheimer ve Parkinson Araştırmalarında Yeni Bulgular

Alzheimer ve Parkinson Araştırmalarında Yeni BulgularGeçtiğimiz dönemlerde de insan ömründe nisbi olarak bir artış yaşanmış, ancak hiçbir dönemde 21. yüzyılda olduğu gibi gözle görülür bir artış olmamıştır. Yapılan araştırmalar insan ömrünün bu yüzyılda %50 oranında arttığını, 100 yaşını geçen insanların sayısının önümüzdeki yıllarda çok daha fazla olacağını ortaya koymuştur. Nitekim yaşanan tüm gelişmeler Peygamber Efendimiz (sav)'in 1400 yıl önce hadislerinde haber verdiği bu gerçeği doğrulamaktadır. Bunlardan biri de Alzheimer ve Parkinson hastalıkları konusunda yapılan araştırmalarda elde edilen bulgulardır.

Daily Mail'deki habere göre, bilim adamları solucanlarda, oksijen azken bile hücreleri canlı tutan ve Alzheimer gibi hastalıkların sebebi olduğu düşünülen zehirli proteinleri bertaraf eden HIF adı verilen bir proteinin varlığını keşfetti.

Solucanların bu sayede sadece yüzde 30 daha uzun süre yaşamakla kalmayıp, hücrelerinin alzheimer ve parkinson gibi hastalıklarla bağlantılı olan tahrip edici proteinlere karşı daha dayanıklı olduğu görüldü.

(Bilimveteknoloji.org)

İslam'ın Yükselişi:Eğitimli Rumenler İslam'a Yöneliyor

İslam'ın Yükselişi:Eğitimli Rumenler İslam'a YöneliyorVakit Gazetesi / 10.03.2010

Romanya'da son yıllarda İslam'a geçenler arasındaki önemli bir artış yaşanıyor. Romanya Müslüman Gençlik Birliği lideri Bari Nardeen, Osmanlı döneminde Romanya'ya yerleşen Tatarlar, Türkler, Çingeneler ve Arnavutlar dışında komünizm döneminde bu ülkeye gelen Suriyeli Araplar ile Türkler de olduğunu kaydederek, üçüncü kategorideki Müslümanların Rumenler olduğunu belirtti. Nardeen, Müslüman olan Rumenlerin büyük bir bölümünün eğitimli profesyonellerden oluştuğunu kaydetti.

Romanya'da son yıllarda özellikle eğitimli profesyoneller arasında İslam hızla yayılıyor. Romanya Müslüman Gençlik Birliği lideri Bari Nardeen, İslam'a geçen Rumenler arasında doktorlar, mühendisler ve diğer mesleklerden insanlar olduğunu belirterek, Müslüman azınlığın Romanya'da önemli bir konumda bulunduklarını söyledi.


100 BİN MÜSLÜMANIN YAŞADIĞI TAHMİN EDİLİYOR
22 milyon nüfusu bulunan Romanya'da resmi olarak Müslümanların sayısının tam olarak bilinmemekle beraber bu sayının 100 bin olarak tahmin edildiğini belirten Nardeen, İslam'ın Romanya'da resmi olarak tanınan bir din olduğunu belirtti. İslam'ın resmi olarak tanınmasından dolayı Müslümanların dinlerini rahat bir şekilde yaşayabildiklerini söyleyen Nardeen, Müslümanların ibadet yerleri inşa etmede herhangi bir zorlukla karşılaşmadığını belirtti.

(Kolaylikdiniislam.com)

Müminlerin Manevi Ve Fiziksel Temizlikleri

Müminlerin Manevi Ve Fiziksel TemizlikleriMüminler fiziksel olarak tertemiz insanlardır. Bedenleri, yedikleri yiyecekler, giydikleri giysiler, yaşadıkları ortamlar her zaman temizliği ve düzeniyle göze çarpar. Bulundukları her yeri Kuran'da tarif edilen, tertemiz cennet ortamlarına benzetmeye çalışırlar.

Allah müminlerin temizlik anlayışının nasıl olması gerektiğine, aşağıdaki ayetlerde dikkat çekmiştir:

Elbiseni temizle. Pislikten kaçınıp-uzaklaş. (Müddessir Suresi, 4-5)

Ey iman edenler size rızık olarak verdiklerimizin temiz olanlarından yiyin... (Bakara Suresi, 172)

Bana hiçbir şeyi ortak koşma, tavaf edenler, kıyam edenler, rükua ve sücuda varanlar için Evimi tertemiz tut. (Hac Suresi, 26)



Evrim Aldatmacası: Darwinistlerin Dünyayı Aldatma Yöntemleri

Evrim Aldatmacası: Darwinistlerin Dünyayı Aldatma YöntemleriDarwinist aldatmaca yönteminin en açık tanımını, kendisi de bir Darwinist olan ve yaptığı katliamları Darwinizm'den ilham alarak gerçekleştiren 20. yüzyılın en zalim diktatörü Adolf Hitler'in sözlerinden anlayabiliriz:

Eğer bir yalanı yeterince uzun, yeterince gürültülü ve yeterince sık söylerseniz insanlar inanır. İnsanları bir yalana inandırmanın sırrı, yalanı sürekli tekrar etmektir. Sadece tekrar, tekrar ve tekrar söyleyin.

İşte Darwinizm'in insanları aldatırken kullandığı yöntem budur. Darwinizm yalanı, o kadar yüksek sesle, o kadar çok, o kadar dogmatik bir inançla söylenmiştir ki, dünyada pek çok kişi araştırıp soruşturmadan evrim teorisini doğru sanmıştır. Üstelik bu konuda kitlelerin aldatılması çok açık, çok aleni yöntemlerle yapılmasına rağmen, hiç kimse bu yalanı savunan bilim adamlarından, bu yalanın bilim dergilerine girmesinden, müfredata alınıp okullarda okutulmasından şüphe duymamıştır. Bu bilim adamları, "proteinler tesadüfen çamurlu suda oluştu" yalanını ortaya atmış ve bunu yüksek sesle, taraftarlarıyla birlikte, bilimsel kelimeler kullanarak tekrar tekrar adeta bilimsel bir gerçekmiş gibi anlatmışlardır. Tek bir proteinin tesadüfen oluşması ihtimalinin sıfır olduğundan habersiz olan insanlara bu masalı ısrarla tekrar etmiş ve adeta bir büyü etkisi oluşturarak onları aldatmışlardır. "Sayısız ara fosil var" yalanını savunan Darwinist bilim adamları, fosil kayıtlarından haberi bile olmayan insanlara öyle bir telkin vermiştir ki, insanlar yıllarca sayısız fosille evrimin desteklendiğini zannetmişlerdir. Dahası insanlar, bu garip telkinin etkisi altına girerek maymundan geldikleri yalanına inanmış, okullarda bunu okumuş, atalarının tuhaf görünümlü, tüylü, maymun benzeri canlılar olduğunu sanmışlardır. Bunun en temel nedenlerinden biri şudur: Darwinizm yalanının deşifre edilmesine kadar insanlar, "bilim adamı doğru söyler" "biz bilimin konularını anlayamayız, bilim adamları ne söylerse ona inanmak gerekir" yanılgısıyla hareket etmiş, hatta adeta onların söylediklerine iman etmiş ve çarpık bir inanç sistemi kurmuşlardır.

Darwinistler her zaman olduğu gibi, "bilim eşittir Darwinizm" yalanı ve dogmasıyla hareket etmekte, yaptıkları açıklamalarla da insanların bilinç altına bu yalanı işlemektedirler.

Darwinistler bu aldatmacanın hep süreceğini zannetmişlerdir. Ama şu anki durum pek düşündükleri ve bekledikleri gibi değildir. Materyalist felsefe çöküştedir. Darwinistlerin oyunları birer birer ortaya çıkmıştır. İnsanlar, nasıl bir yalana, sahte bir dine körü körüne iman etmeye mecbur bırakıldıklarını fark etmeye başlamışlardır.

İnsanlar gerçekten de günümüzde Darwinistler tarafından aldatılmış olmanın şokunu yaşamaya başlamışlardır. Dünya çapında bir oyunun parçası olduklarını gün geçtikçe daha fazla fark etmektedirler. Yakın bir gelecekte batıl Darwinizm dininin gerçek yüzü, tüm dünya tarafından tam olarak anlaşılacak ve insanlar gerçekten de aldatılmış olmayı şaşkınlıkla karşılayacaklardır.

(Darwinisttelkinler.com)

Evrim Aldatmacası: Nebraska Adamı İsmi Verilen Kafatası Bir Sahtekarlık Ürünüdür

Evrim Aldatmacası: Nebraska Adamı İsmi Verilen Kafatası Bir Sahtekarlık Ürünüdür1922'de, Amerikan Doğa Tarihi Müzesi müdürü Henry Fairfield Osborn, Batı Nebraska'da Pliosen dönemine ait bir azı dişi fosili bulduğunu açıkladı. Bu diş, iddiaya göre, insan ve maymunların ortak özelliklerini taşımaktaydı. Çok geçmeden konuyla ilgili bilimsel tartışmalar başladı. Büyük tartışmalara neden olan bu diş fosiline "Nebraska Adamı" adı verildi.

Bu tek dişe dayanılarak Nebraska Adamı'nın kafatası ve vücudunun rekonstrüksiyonları yapıldı. Hatta daha da ileri gidilerek Nebraska adamının ailesinin doğal ortamda resimleri yayınlandı. Bütün bu senaryolar tek bir dişten üretilmişti. Evrimci çevreler bu "hayalet adamı" o derece benimsediler ki, William Bryan isimli bir araştırmacı, tek bir azı dişine dayanılarak bu kadar peşin hükümle karar verilmesine karşı çıkınca, bütün şimşekleri üzerine çekti.

Ancak 1927'de iskeletin öbür parçaları da bulundu. Bulunan yeni parçalara göre bu diş ne maymuna ne de insana aitti. Dişin, Prosthennops adı verilen Amerikan yaban domuzunun soyu tükenmiş bir cinsine ait olduğu anlaşıldı. William Gregory, bu yanılgıyı duyurduğu Science dergisindeki makalesine şöyle bir başlık atmıştı: "Görüldüğü kadarıyla Hesperopithecus ne maymun ne de insan.'' 

Sayın Adnan Oktar Ne Demişti Ne Oldu: 'Gerçek Yahudiler Siyonist Değildir'


Sayın Adnan Oktar Ne Demişti Ne Oldu: 'Gerçek Yahudiler Siyonist Değildir'Ne Demisti:

Konya TV, 29 Şubat 2008

Adnan Oktar: "Ateist siyonistler, Yahudi halkını, Musevileri esir almış durumdalar.İsrail'deki dindar Museviler, bunlar zaten bizdar haldeler, perişan haldeler. Ve bunları feci şekilde eziyor, ateist siyonistler. Gerçek Musevi dindarlar, iyi insanlardır. Güzel huyludur. Allah'tan korkarlar. Tek bir Allah'a inanırlar. Allah'a dua ederler. Ahiret inanaçları güçlüdür. Helale harama dikkat ederler. Fakat ateist siyonistler müthiş zalim, kan dökücü ve psikopat tıynetlidirler. Gözü dönmüş, gözü kara, sürekli kan isteyen, şeytana sürekli kan sunan bir sistemdir..."

Ne oldu:

Tercüman Gazetesi, 9 Temmuz 2008

'Gerçek Yahudiler Siyonist Değildir'

cehennemcennet.com


cehennemcennet.comBu sitede cennet ve cehennemle ilgili tüm bilgiler Kuran ayetlerinden yola çıkarak tarif edilmektedir. Dolayısıyla sizler de bu bilgileri okuyup, cennet mekanını gözünüzde canlandırmaya çalışırken, anlatılanların tümünün gerçek olduğunu aklınızdan çıkarmamalısınız.

Bütün bu bilgiler doğrultusunda sizleri bekleyen asıl yurdun kusursuzluğunu düşünmeli ve oraya layık olabilmek için çaba içinde olmalısınız. Allah'ın tüm bunları sizlere karşılıksız olarak vereceğini ve tüm bu nimetlere sonsuza kadar sahip olabilceğinizi bilmelisiniz. Tüm bunların yanında, eğer sonsuz güzelliği tercih etmezseniz, tek seçeneğinizin sonsuz azap dolu cehennem olacağını ve cennettekilerin refah dolu yaşamlarını izlerken orada sonsuza kadar sıkıntı, hüzün, azap ve pişmanlık yaşanacağını mutlaka düşünmelisiniz.
http://www.cehennemcennet.com

Düşünen İnsanlar İçin



Düşünen İnsanlar İçinÇocuklar, sizin için hazırlanmış olan bu sitede Allah'ın yarattığı harika canlılardan örneklere yer verdik.

Amacımız, bu canlılardaki şaşırtıcı özellikleri ve akıllı bazı davranışları anlatarak bütün bunların kendiliğinden var olamayacağını, hepsini yaratanın Allah olduğunu bir kere daha anlamanızı sağlamaktır.

(Dusunencocuklar.com)

Bir Film 1 Saniyede İletiliyor

Bir Film 1 Saniyede İletiliyorIBM, yüksek çözünürlüklü bir filmin tamamını 1 saniyede iletebilecek kapasitede bir çip (yonga) geliştirdiğini açıkladı. Çipin kapasitesi New York kenti ile anlatıldı.

IBM'den yapılan açıklamada, var olan üretim teknikleri kullanılarak geliştirilen çipin elektrik sinyallerini lazer ışığına dönüştürerek çalıştığı ve saniyede 160 gigabite veri iletme kapasitesiyle tüm New York kentinin telefon trafiğiyle başa çıkabilecek güce sahip olduğu bildirildi.

IBM'in teknoloji sorumlusu Bernie Meyerson, çipin şu anda müzik konsolu veya müzik ve videoçalar gibi eğlence cihazlarında ya da mobil telefon ağlarında kullanılmasının planlanmadığını, ancak sunucu (server) bilgisayarlarındaki çok güçlü işlemcilerde 3 ya da 5 yıl içinde kullanılmasının öngörüldüğünü kaydetti.


Sadece 2.5 watt elektrik sarf ederek önemli miktarda enerji tasarrufu da sağlayan cip, yalnızca 17 milimetrekare yer kaplıyor.

(Domino.research.ibm.com))
(Guzel-sohbet.com)

İslam'ın Yükselişi; Fenerbahçe'nin eski yıldızı Anelka Müslüman oldu



İslam'ın Yükselişi; Fenerbahçe'nin eski yıldızı Anelka Müslüman oldu Fenerbahçe’nin eski yıldızı Nicolas Anelka, Bilal Abdülselam adını aldı ve Müslüman oldu. Ramazan aylarında oruç tuttuğunu ve oruçlu olarak maçlara da çıktığını söyleyen Anelka, halen Chelsea formasıyla İngiltere’de futbol oynamaya devam ediyor.

(Muminlerintemizligi.com)

Hz. Mehdi (a.s.) İnsanlara Yaratiliş Gerçeğini Fosillerle İspat Edecektir

Hz. Mehdi (a.s.) İnsanlara Yaratiliş Gerçeğini Fosillerle İspat EdecektirBİN YILDAN DAHA ESKİ İSKELET KEMİKLERİ, İMAM MEHDİ (A.S.) İLE KONUŞACAKLAR.(Mikyaal al-Makaarem, c. 1, s. 223-224)

Hadiste verilen bilgi, Hz. Mehdi (a.s.)'nin fosillerle ilgileneceğini, Yaratılış gerçeğini fosillerle ispat edeceğini, bu eski fosillerle inkarı ve dalaleti; dinsiz, materyalist ve Darwinist sistemi ortadan kaldıracağını göstermektedir.

Hz. Mehdi (a.s.)’nin, materyalizmin ve Darwinizm'in geçersizliğini ispat ederken bin yıldan eski, yani milyonlarca yıllık fosilleri kullanacağı açıkça anlaşılmaktadır. Hadis, fosillerin adeta lisan-ı hal ile, “Hüccet Mehdi (a.s.), biz Allah'tan bir deliliz; bizlerin evrim geçirmediğimizi, ilk yaratılıştan itibaren değişmeden aynısıyla kaldığımızı bizleri delil göstererek insanlara anlatabilirsin” diyeceklerine ve Hz. Mehdi (a.s.)'nin de, yer altından çıkan fosiller yoluyla bu gerçeği resim, yazı, kitap, video film ve belgelerle insanlara anlatacağına işaret etmektedir.

Hz. Mehdi (a.s.)'nin bir ismi de, “delil getiren” yani “Hüccet”tir. Hüccet Mehdi (a.s.) ahir zamanda hüccet (delil) ile konuşacaktır. Allah ona bu imkanı verecek ve canlılara ait kemikler de Hz. Mehdi (a.s.) için birer delil (hüccet) olacaktır.

Hz. Mehdi (a.s.) bu fosilleri, o devrin ateist, materyalist ve Darwinistlerine karşı, reddi mümkün olmayan kesin birer delil olarak kullanacak ve bu yolla Darwinistleri mağlup edip dinsiz materyalist sistemi tamamen ortadan kaldıracaktır.

Bir Olayı Olumsuzdan Yola Çıkarak Halletmeye Çalışmak, Çoğu Zaman Yapıcı Değil Yıkıcı Etki Oluşturur

Bir Olayı Olumsuzdan Yola Çıkarak Halletmeye Çalışmak, Çoğu Zaman Yapıcı Değil Yıkıcı Etki OluştururŞeytanın kullandığı yöntemlerden biri de insanları olumsuz konuşmaya teşvik etmesidir. Şeytanın bu telkini altına giren bir insan, bazı durumlarda olumsuz konuşmanın son derece gerekli ve faydalı olduğuna inanır. Oysa bir konuda ilerleme kaydetmek ve daha yapıcı sonuçlar elde etmek isteyen bir insanın, geçmişteki ya da halihazırdaki var olan olumsuz yönleri, olumsuz şartları dile getirmesi, tam tersine kişilere zarar verip yıkıcı etki de yapabilir. Kişi o an için meydana getirdiği bu sonuçların farkına varmayabilir. Makbul olan, olumsuzu hiç dile getirmeden, onun çözümü olacak olan olumlusunu konuşmaktır. Bu, bir konuyu hallederken her iki tarafa da olumlu telkin yapacak bir ahlaktır. Olayların sürekli olumsuz yönleri üzerinde durmak ise, ortada sanki bir açmaz varmış telkini verir. Adeta aşılması ve unutulması mümkün olmayan, kişilerin hayatları boyunca peşlerini bırakmayacak kalıcı hasarlarmış gibi bir hipnoz etkisi yapabilir. Oysa olumsuz yönler, dile getirilmediği ve onları giderecek olumlu tedbirler alındığı takdirde de, hızla yok olur ve eriyip gider.

Allah Kuran’da, “iyiliklerin kötülükleri gidereceğini” bildirmiştir (Hud Suresi, 114). Bu Allah'ın kesin bir adetullahıdır. Asla değişmez ve mutlaka bu şekilde sonuç verir. Dolayısıyla sürekli olumlusunu konuşan ve olayları hayır gözüyle, pozitif yaklaşarak değerlendiren ve uygulayan bir insan, Allah'ın izniyle olumsuzluklardan hızla sıyrılıp kurtulacaktır.

Ayrıca sürekli olumlusunu söylemek, gerçekte durum hakikaten olumsuz gibi görünse dahi, mutlaka olumlu telkin yapar. Gerçekte o şekilde olmasa bile, öyleymiş gibi taraflara o konuyu halletmede cesaret, huzur, güven ve yapıcı hareket edebilme gücü verir.

Örneğin insan çok korkacağı, ürkeceği bir durumla, gerçekten huzursuz ve tedirgin olacağı şartlarla karşılaşabilir. Ve içinde de bu hisleri yoğun olarak yaşayabilir. Ama her ne olursa olsun, “Ben çok korktum, çok ürktüm, çok huzursuz ve tedirginim” diyerek bu olumsuz hisleri dile getirmez. Çünkü bunları söylemenin kişiye de, karşısındakilere de bir faydası olmaz. Aksine kişilerin tedirginlikleri bu tarz bir üslupla giderek daha da artabilir. Bunun yerine cesaretlendirici, güven ve huzur verici konuşmalar yapmak, ve bu yolla olumsuzlukları yenmeye çalışmak çok daha faydalı ve hikmetli bir yaklaşımdır.

Bunun gibi, insanın günlük hayatında karşısına çıkan diğer tüm olayları bu bakış açısıyla değerlendirip çözmeye çalışması son derece önemlidir. Bu en başta, Kuran'ın bize gösterdiği ahlakın bir gereğidir. Allah Kuran’da insanlara, “sözün en güzelini söylemelerini” emretmiştir (İsra Suresi, 53). İşte bu nedenle olumsuzu söylemeyip, daima olumludan yana konuşmak, Allah'ın izniyle şeytanın oyununu bozacak; olayların olabilecek en güzel şekilde sonuçlanmasına vesile olacak en hayırlı ve etkili yöntemlerden biridir.

(http://www.kurandaadalet.com) 

Evrim Aldatmacası: Haeckel'in Embriyo Çizimleri Bir Sahtekarlıktır

Evrim Aldatmacası: Haeckel'in Embriyo Çizimleri Bir SahtekarlıktırErnst Haeckel 1868'de yazdığı Doğal Yaratılış Tarihi isimli kitabında insan, maymun ve köpek embriyolarını kullanarak bazı karşılaştırmalar yaptığını öne sürdü. Yaptığı çizimler, birbirleri ile neredeyse tamamen aynı görünümdeki canlı embriyolarından oluşuyordu. Haeckel, bu çizimden yola çıkarak söz konusu canlıların ortak bir kökenden geldiklerini savunmuştu.

Ama aslında durum farklıydı. Haeckel, tek bir embriyo çizimi yapmış, sonra da bunu kasıtlı olarak küçük farklılıklara uğratarak insan, maymun, köpek embriyosu diye yan yana getirmişti. Yani açıkça sahtekarlık yapmıştı.

İşte Darwin'in İnsanın Türeyişi kitabına kaynak olarak gösterdiği sözde "bilimsel çalışma"(!) buydu. Aslında Darwin bu kitabı yazmadan önce, Haeckel'in çizimlerinin bir çarpıtmadan ibaret olduğunu fark eden kişiler olmuştu. Hatta Haeckel'ın kendisi dahi sahtekarlığının ortaya çıkmasının ardından yaptığı bu büyük bilimsel aldatmacanın itirafını da yapıyordu.

Sahtekarlığın anlaşılmasına rağmen, Darwin ve onu destekleyen biyologlar Haeckel'in çizimlerini referans olarak kabul etmeye devam ettiler. Bu da Haeckel'e cesaret verdi. Haeckel, ilerleyen yıllarda bir dizi karşılaştırmalı embriyo çizimi daha yaptı. Balık, semender, kaplumbağa, tavuk, tavşan ve insan embriyolarını yan yana gösteren şemalar hazırladı. Özellikle insan embriyosunun balık embriyosuna olan benzerliği çok dikkat çekiciydi. Öyle ki, insan embriyosu çizimlerinde, aynı balıktaki gibi hayali "solungaç"lar bile görülüyordu. Haeckel bu çizimlerin verdiği sözde bilimsellik görüntüsü ile "rekapitülasyon teorisini" ilan etti: "Ontojeni, Filojeniyi Tekrar Eder" (Bireyoluş, Soyoluşun Tekrarıdır). Bu sahte teoriye göre insan embriyosu anne karnında ilk başta balığa benziyor, ilerleyen haftalarda semender, sürüngen, memeli gibi aşamalardan geçtikten sonra, sözde insana "evrimleşiyor"du.

Oysa bu büyük bir sahtekarlıktı.

1990'larda, İngiliz embriyolog Michael Richardson omurgalı embriyolarını mikroskop altında inceledi ve bunların Haeckel'in çizimlerine hiçbir şekilde benzemediğini tespit etti. Richardson ve ekibi yaptıkları çalışmanın ardından Ağustos 1997'de Anatomy and Embryology dergisinde embriyoların gerçek fotoğraflarını yayınladı. Görünüşe göre Haeckel çizimlerde embriyoların birbirlerine benzemesi için bunların üzerinde çeşitli tahrifatlar yapmıştı. Embriyolara hayali organlar eklemiş, bazılarından organları çıkarmış, büyüklükleri çok farklı olan embriyoları aynı boyda gibi göstermişti. Haeckel'in insan embriyosunda "solungaç" diye gösterdiği yarıkların ise solungaçlarla hiçbir ilgisi yoktu: Bunlar, gerçekte insanın orta kulak kanalının, paratiroidlerinin ve timüs bezlerinin başlangıçlarıydı. Embriyolar gerçekte birbirlerine hiç benzemiyorlardı. Haeckel yaptığı çizimlerde olabilecek her türlü tahrifatı yapmıştı.

Haeckel'in sahtekarlığı o kadar açıktı ve o kadar büyüktü ki, Haeckel, beş ayrı profesör tarafından konu ile ilgili olarak sahtekarlık yapmakla suçlandı ve Jena'daki üniversite mahkemesi tarafından suçlu bulundu.

(Darwinizmeveda.com)

Sayın Adnan Oktar Ne Demişti Ne Oldu: Ermeniler Van'da En Güzel Şekilde Ağırlanacak


Sayın Adnan Oktar Ne Demişti Ne Oldu: Ermeniler Van'da En Güzel Şekilde AğırlanacakNe Demisti:

Azerbaycan APA Haber Ajansı, 16 Ağustos 2008

Muhabir: Ermenistan da zengin olsun değil mi? Türkiye’nin kanatları altına girsin. Burada 2 milyon, 3 milyon nüfus var değil mi Hocam?

Adnan Oktar: Hem nasıl, hem nasıl Ermenistan da, gidip orada ermeni yemekleri yiyelim sohbet edelim.

Muhabir: 5 tane fabrika kursanız değil mi Hocam?

Adnan Oktar: Tabi, fabrikalar kuralım. Onlar buraya gelsinler kardeşiz. Yani, yazık günah bakıyorum. Yani acaip fakirler. Bunları hak etmiyor bu insanlar, böyle bir ortam hak edilmiyor. Bu, masonların ve şeytanın bir oyunudur. Gereksiz bir fakirlik, gereksiz bir düşmanlık var. Biz Ruslarla niye düşman olalım. Niye o devletin aleyhine olalım. Niye Ermenistan’a düşman olalım, niye aleyhine olalım. Niye Ermeni devleti zayıf ve güçsüz olsun bu bizim niye lehimize olsun. Eğlendirici ne yönü var bunun. Bütün bölgedeki devletler güçlü ve sağlıklı olsun. Milletler zengin olsun, kardeş olalım, yiyelim, içelim, ibadet edelim, Allah’a şükredelim, zaten iki günlük dünya. Allah’ın rızasını tam kazanıp, ahrete gidelim. inşaAllah


Ne oldu:

Ermenilerin Evlerde Misafir Edilmesi İçin Kampanya

Habertürk, 11 Eylül 2010

Dünya Ancak Allah'ın Korumasına Teslim Olmakla Rahat Yaşanabilecek Bir Yerdir

Dünya Ancak Allah'ın Korumasına Teslim Olmakla Rahat Yaşanabilecek Bir YerdirÜzerinde yaşadığımız dünya bizim bildiğimiz ve bilmediğimiz sayısız dengenin her an korunması ile varlığını sürdürebilmektedir. Galaksilerin, yıldız ve gezegenlerin dönüş hızları, yoğunluklukları ve sıcaklıkları, evrenin genişleme hızı ve kütlesi, besin döngüsü, su döngüsü, azot döngüsü bu hassas dengelerden yalnızca bazılarıdır. Dünya üzerinde canlı cansız varlıkların ayakta kalabilmeleri, söz konusu dengelerin her an olağanüstü ince hesaplarla, son derece kusursuz bir şekilde işlemesine bağlıdır. Mükemmel bir uyum içerisinde işleyen bu sistemler zincirine ait sayısız halkadan tek bir tanesinin bile eksik olması ya da işlevinde bir sorun olması, insanın hayal dahi edemeyeceği aksaklıklara yol açar. Öyle ki bu sorun dünyadaki canlılığın tamamen yok olmasına neden olabilir.

Ne var ki gündelik hayatın koşuşturmasına aldanan bazı insanlar evrendeki mucizevi dengelerden neredeyse tamamen habersiz bir şekilde yaşarlar. Üstelik kendi hayatlarının da bu olağanüstü hassas sistemlerin belirli bir düzen içinde işlemesine bağlı olduğunu hiç düşünmezler. Bu kişiler ancak kendi küçük dünyalarında olup bitenlerle ilgilidirler ve yalnızca bu küçük dünyada yer alan unsurları, örneğin işyerlerinde ya da okullarında meydana gelen olayları, aile bireyleriyle, arkadaşlarıyla aralarındaki ilişkileri, hobilerini ve bunlara benzer birkaç konuyu önemserler. Oysa etraflarında görüp incelemeleri gereken sayısız ayrıntı vardır. 

Hz. Mehdi (a.s.) İçinde Binlerce Dükkanı Olan Dev Alışveriş Merkezlerinin Bulunduğu Bir Şehirde İslam Ahlakını Yayacaktır



Hz. Mehdi (a.s.) İçinde Binlerce Dükkanı Olan Dev Alışveriş Merkezlerinin Bulunduğu Bir Şehirde İslam Ahlakını Yayacaktır“O (Hz. Mehdi (a.s.)) ... İÇİNDE BİR ÇARŞISININ HER BİR ÇARŞIDA DA BİN DÜKKANIN BULUNDUĞU BİR ŞEHRE GELİR, ORAYI FETH ETTİKTEN SONRA... (İmam-ı Suyuti. Hazret-i Ali-radiyallahu anh-den),

(Kıyamet Ve Alametleri, Ömer Öngüt, Hakikat Yayıncılık, sf. 367)


Hz. Mehdi (a.s.) insanlarla içiçe olduğu halde kimliği gizli kalacaktır


...HEM GİZLİDİR, HEM SENİN KARŞINDA OTURMAKTA. O, NURA BENZER;... ONDAN AŞAĞI OLAN VELİ DE ONUN KANDİLİDİR. 

(Mevlâna, beyit II, 815-820)

Mevlana Hazretleri, Hz. Mehdi (a.s.)’ın insanlarla bir arada olacağına dikkat çekmiştir. Ancak insanların sürekli olarak onunla karşı karşıya olmalarına rağmen Hz. Mehdi (a.s.)’ı tanımayacaklarını, onlara gizli kalacağını söylemiştir. Kendisinin bir altında olan veli insanların da en büyük kutup, veliy-i asr (asrın velisi, zamanın tek hakimi) ve en büyük müçtehid olan Hz. Mehdi (a.s.)’ın kandilleri olacağına yani ışıklarıyla ona yardımcı olacaklarına işaret etmiştir.

Mehdininkaybolusu.com

Sayın Adnan Oktar'dan Hikmetler: Dünyayı Sırtlayan Ekonomiler Arasına Türkiye De Girecek


Sayın Adnan Oktar'dan Hikmetler: Dünyayı Sırtlayan Ekonomiler Arasına Türkiye De GirecekAzerbaycan Devlet Haber Ajansı, 14 Ağustos 2008

Adnan Oktar: 
İşin doğrusu Türkiye, dünyanın en büyük devletidir. Yani, abartmıyorum en büyük devleti. Şöyle olacak, Türk İslam Birliği'nin, büyük Türk İslam Birliğinin lideri olarak Avrupa Birliği'ne girecek Türkiye, o zaman hem Avrupa’yı besleyecek, hem Avrupa’yı güçlendirecek, hem Rusya’nın beli doğrulmuş olacak, hem Ermenistan rahatlayacak, hem İsrail rahatlayacak, hem Filistin sorunu hallolacak. YANİ TÜRKİYE BÜTÜN DÜNYAYI KURTARACAK BIR DEVLETTİR. BÜTÜN DÜNYANIN SİGORTASI GİBİDİR TÜRKİYE. ÇOK HAYATİ BİR DEVLET BUNU 10, 20 YIL İÇERİSİNDE BÜTÜN DÜNYA GÖRMEYE BAŞLAYACAK VE BÜTÜN DÜNYAYI KARDEŞ HALİNE GETİRECEKTİR TÜRKİYE. Bu Allah’ın inşaAllah kanunu, kader böyle inşaAllah.

Islamadonus.com 

Evrimi Yalanlayan Fosiller: Yusufçuk Böceği


Evrimi Yalanlayan Fosiller: Yusufçuk BöceğiFosil Bilgisi

Yaş: 128 milyon yıllık
Dönem: Kretase
Bulunduğu yer: Yixian Oluşumu, Liaoning, Çin

Elimizdeki en eski yusufçuk fosilleri ile bugün yaşayan örnekleri arasında hiçbir fark yoktur. Bu en eski fosillerden önce yaşamış hiçbir "yarım yusufçuk", "kanatları yeni yeni beliren yusufçuk" kalıntısı yoktur. Bu canlılar da, diğer türler gibi, bir anda ortaya çıkmış ve bugüne kadar değişmeden gelmiştir. Yani, Allah tarafından yaratılmış ve hiçbir "evrim" geçirmemiştir.

(Evrimkurami.com) 

Çözümde En Etkin Unsur İslam Kardeşliği



Çözümde En Etkin Unsur İslam KardeşliğiKral Karadeniz ve Adıyaman Asu TV, 07 Aralık 2009

Adnan Oktar:
 Bizim Güneydoğu’daki vatandaşlarımız dünya iyisidir, Kürt kardeşlerimiz. Yani çok çok yüksek ahlaka sahiptirler. Bilmiyorum, gidenler var mıdır? Mesela Urfa, Siirt, Mardin şahane güzel ahlaka sahiptir buranın insanları, maşaAllah, bütün Anadolu’muz gibi, misafirperverliklerine hayret edilecektir. Haysiyetine, şerefine düşkün, onurlu, dürüstlüğe düşkün ve konusunda dürüst ve samimi, Allah’tan çok korkan, takva, bütün ulema, eyliyanın hep büyük bölümü oradan çıkmıştır, Said Nursi Hazretleri dahil. Biliyorsunuz, Selahattin Eyyubi Hazretleri de Kürt’tü, Kürt asıllıydı. Ama onlar benim için hepsi canım, ciğerim kardeşimdir. Yani ben Kürdü, Lazı, Çerkezi, Lazı benim için hepsi Türk’tür. Bu vatanda olan herkes benim kardeşimdir ve hepsi Türk’tür. Dolayısıyla hiç tedirgin olmasınlar, onları böyle olumsuz yönde etkilemeye çalışan hareketler var, böyle kahpe hareketler var, onları küçük düşürmeye yönelik, onları haşa kendilerince güya aşağılamaya yönelik hareketler var, onlara hiç aldanmasınlar. Çünkü onu yapanlar kendilerini de aşağılıyorlar, kendileri aşağılıklar. Onlar tertemiz mübarek, müberra insanlar ve kardeşlerimiz. Biraz sabırlı olurlarsa, birbirlerini çok sevsinler, korusunlar. Devlete sadakatleri, ALLAH’A, KİTABA SADAKATLERİNİ GÜÇLENDİRSİNLER, KURAN’A SIKI SIKIYA SARILSINLAR, BİLGİLERİNİ ARTIRSINLAR ÇOK ÇOK GÜZEL ŞEYLER OLACAK. Biraz beklerlerse 2011, 2012, 2013 teker teker dediklerimin doğru çıktığını görecekler inşaAllah.


Milli Gazete, 14 Mart 2010

Türkiye’nin en önemli meselelerinden birinin Kürt sorunu olduğunu dile getiren Saadet Partisi Genel Başkanı BaşdanışmanıAbdulbaki Erdoğmuş, “Sorun her geçen gün derinleşmektedir ve çözüm İslam kardeşliğindedir” dedi. Erdoğmuş ayrıca “İslam kardeşliği dinde kardeşliktir. Renkleri, dilleri, kabile ve coğrafyaları farklı ancak bir tarağın dişleri gibi eşit sayılanların kardeşliğidir. Buna kim itiraz edebilir?” dedi.


((Turkislambirliginedavet.com)

Hz. Mehdi (a.s.)'nin Hem Eli Hem Ayaği Ayri Ayri Zincirlenecektir

Hz. Mehdi (a.s.)'nin Hem Eli Hem Ayaği Ayri Ayri ZincirlenecektirMümin şahıs (Hz. Mehdi (a.s.)) Deccal'i görünce: "Ey insanlar! Resulullah'ın zikrettiği Deccal işte budur" der.DECCAL HEMEN ONUNLA İLGİLİ EMRİNİ VERİR DE o zat karnı üzerine uzatılır ve arkasından: "Onu alın da yaralayın" der. Artık o zatın sırtı ve karnı döve döve genişletilir. Bu sefer DECCAL ONU (Hz. Mehdi (a.s.)'yi) İKİ ELİNDEN VE İKİ AYAĞINDAN YAKALAR DA FIRLATIR ATAR. İnsanlar Deccal'in onu bir ateş içine attığını sanırlar. Halbuki o bir cennet içine atılmıştır.1

Peygamberimiz (sav)'in hadisinde ahir zamanda Deccal'in, Hz. Mehdi (a.s.)'nin eline ve ayağına zincir vurulacağına dikkat çekmiştir. Hadiste verilen bu bilgilerden, Hz. Mehdi (a.s.)'nin ellerinin ve ayaklarının zincirle bağlanarak yaşadığı dönemin hapishanelerine ve tımarhanelerine atılacağı anlaşılmaktadır.

1 (Mehdilik ve İmamiye, İbrahim Süleymanoğlu, s. 40) 

Köpek Balığı Derisinden Örnek Alınarak Hazırlanan Mayolar ve Suyun Yüzey Direnci

Köpek Balığı Derisinden Örnek Alınarak Hazırlanan Mayolar ve Suyun Yüzey Direnci1/100 saniyenin altın madalyayı belirlediği olimpiyat yarışmalarında, yarışmacılar açısından suyun vücutlarının üzerinde oluşturduğu sürtünme direnci oldukça önemlidir. Bu nedenle birçok yüzücü, sürtünme direncini en aza indirecek yeni mayoları tercih etmektedir. Bu mayolar yüzücüde olabildiğince geniş bir yüzeyi kaplar ve vücuda sımsıkı yapışır. Mayonun kumaşı, dikey reçine şeritleri üstüne köpek balığı derisinin özelliklerini taşıyan bir dokumadan ibarettir.

Köpek balıkları üzerinde taramalı elektron mikroskobuyla yapılan incelemelerde, balığın derisinin şeritler içerdiği görülmüştür. Şeritler, dikey su girdapları veya su spiralleri oluşturarak suyu balığın vücuduna daha çok yapıştırır ve suyun yüzmeye karşı direncini azaltır. Şeritlerin bu etkisi "Ribblet etkisi" olarak bilinir ve bu konu ile ilgili NASA'nın Langley Araştırma Merkezi'nde Ribblet deri araştırmaları yapılmaktadır. Son on yıldır da bu etki mayolar üzerinde uygulanmaktadır.

(Darwinizminsonu.com)

Yeni lifler ve yeni dokuma teknikleri ile yapılan mayolar, yüzücünün vücudunu sararak suya en az direnç gösterecek şekilde üretilmektedir. Nitekim yapılan araştırmalar, bu mayoların diğer mayo tiplerine oranla sürtünme direncini %8 azalttığını göstermiştir. (Bilim ve Teknik, TUBİTAK Yayınları, No.395, Ekim 2000, s.7)

İslam'ın Yükselişi: Kiev'de Kutlu Doğum

İslam'ın Yükselişi: Kiev'de Kutlu DoğumYeni Asya Gazetesi, Vakit / 04.03.2010

Başşehir Kiev’de Ukrayna Müftülüğü tarafından geniş katılımlı Kutlu Doğum programı düzenlendi. Kur’ân-ı Kerim tilâveti ile başlayan program, Almanya’daki Türklerden oluşan ilâhî gurubunun, Türkçe ve Arapça seslendirdiği ilahiler ile devam etti. Müftülük bünyesindeki İrşat Okulu’nun küçük öğrencileri ise 8 farklı dilde Peygamberimiz Hz. Muhammed’i (asm) anlattı. Yaşlı bir Tatar bayan ise Sovyetler döneminde dinlerini yaşamak uğrunda yaşadıkları zorlukları ve hatıralarını konuklarla paylaştı.

Kutlu Doğum programına katılan, Milletler ve Din İşleri Ukrayna Devlet Komisyonu Başkanı Yuriy Reşetnikov ise Başbakan Yuliya Timoşenko’nun, Müslümanlara gönderliği mesajı okudu. Başbakan Timoşenko, mesajında bütün Müslümanları Kutlu Doğum münasebeti ile kutlayarak, “Sağlık, huzur ve aile saadeti diliyorum. Allah sizin hayırlı işleriniz kabul etsin” temennisinde bulundu.

Dinsizligindiniilemucadele.com 

Hz. Mehdi (a.s.) Huyu Ve Ahlakı İle Peygamberimiz (s.a.v.)'e Benzeyecektir



Hz. Mehdi (a.s.) Huyu Ve Ahlakı İle Peygamberimiz (s.a.v.)'e BenzeyecektirEbu Salih Saibi, El-Fitan adlı eserinde Hazreti Müminlerin Emiri (sav)’den nakletmiştir: “HAZRETİ MEHDİ (AS) GÖRÜNÜM, AHLAK, HUY VE ÜSTÜN FAZİLETİYLE, ALLAH’IN ELÇİSİ (SAV)’NE PEK BENZEYECEKTİR.”

[El-Melahim ve El-Fitan, Bölüm 79]


Hz. Mehdi (a.s.)'ın teni açık renk olacak ve Peygamberimiz (s.a.v.)'dekiyle aynı renkte iki ben bulunacaktır


Ebu Cafer, İmam Muhammed Bekir (as) Hazretleri cetleri yoluyla, Ehli Beytin lideri, Hazretleri, Müminlerin Emiri (as)’in minberden söylediklerini nakletmiştir, “AHİR ZAMANDA SOYUMDAN BİR KİŞİ ÇIKACAK, AZ AL RENKLE KARIŞIK AÇIK TENLİ OLACAK, ... PEYGAMBERİN RENGİNDE İKİ ET BENİ BULUNACAK. O (HZ. MEHDİ (A.S.)) YÜKSELECEK.”

(İmam Hz. Mehdi (a.s.)’nin Hayatı, Allame Bakır Şerif el- Kureyşi)


“Mehdi benim torunlarımdandır. ... TENİ ARAPLAR’A (kırmızıya çalan beyaz), VÜCUDU İSRAİLOĞULLARI’NA BENZER. ...” .

[El-Beyan fi Ahbari Sahib-üz Zaman]

Sonpeygamberhzmuhammed.com

Tefekkür Konuları: Bulut Mucizesi


Tefekkür Konuları: Bulut MucizesiBu sitede gökyüzünde her gün gördüğümüz mucizevi özelliklere sahip bulutlarla ilgili bilgiler bulacaksınız. Fakat salt “bilgi”, onu yorumlayacak akıl, vicdan ve basiret olmadıktan sonra insanı doğruya götürmez.

Ancak samimi ve vicdanlı bir insanın, gökyüzünde gördüğü bir bulut hakkında sahip olduğu detaylı bilgiler, onun Allah’ı daha iyi tanıması ve O’na yakınlaşması açısından önemlidir.


www.bulutmucizesi.com

Kafanıza Takılan Önemsiz Konuları ''Bir Kaç On Yıl Sonrasına'' Erteleyin...

Kafanıza Takılan Önemsiz Konuları ''Bir Kaç On Yıl Sonrasına'' Erteleyin...İnsan bazen küçük konuları gereğinden fazla büyütür. Ehemmiyetsiz olduğu halde sıradan bir konuyu, o an için hayatının en önemli konusu olarak görür. Dikkatini bu duruma verdikçe, o küçük konu, gözünde giderek daha da büyümeye ve kendisine daha da fazla rahatsızlık vermeye başlar.
Bir bakış açısıyla bakılırsa, bu konu gerçekten de bir yönüyle kişinin hayatını etkileyen bir önem taşıyabilir. Ama bir başka bakış açısıyla bakılacak olursa da, o konu diğer önemli meselelerin yanında dünyadaki bir toz tanesi kadar önem taşımaz.

İnsan bunu içerisinde bulunduğu o anda fark edemez belki. Ama bu gerçeği anlamanın şöyle bir yolu vardır: Şu anda geçmişe dönüp bir düşünecek olursanız, bundan on yıl önce kafanıza takılan konuların hiçbirini hatırlamadığnıı görürsünüz. Hatta o kadar geriye gitmeye bile gerek kalmaz. Bundan sadece bir sene, hatta birkaç ay, birkaç hafta öncesine gittiğinizde bile, gün içinde sizi rahatsız eden, neşenizi, huzurunuzu kaçıran, sizi sessizleştirip içinize kapanmanıza neden olan, insanlardan uzaklaştıran, hayatınızı çok derinden etkilediğini ve etkilemeye de devam edeceğini sandığınız konuların hiçbirini hatırlamazsınız. Ama hatırlasanız da önemli değildir. Çünkü o zamanlar hayatınızı kökten etkilediğini sandığınız o konu, artık sizi hiç rahatsız etmiyordur. En fazla bir kaç saniye içinde bir anı gibi aklınızdan geçip gider.

Peki o on sene, birkaç ay ya da birkaç hafta öncesinden geriye elinizde kalan ne olmuştur? İşte asıl bu sorunun yanıtı, hayatınızı kökten ve derinden etkileyecek olan gerçektir. Geriye sadece Allah ile olan yakınlığınız, Allah'a olan sevginiz, sadakatiniz, bağlılığınız ve Allah'ı hoşnut etmek için gösterdiğiniz ihlas, samimiyet, salih amelleriniz ve azminiz kalmıştır. Eğer on sene önce Allah'ı düşünerek, Allah'ın sevgisini umarak güzel ahlak gösterdiyseniz; küçük ya da büyük bir sıkıntı ya da zorlukla karşılaştığınızda Allah'a sığınıp güzel ahlakta kararlı davrandıysanız, o gününüz dünyada ve ahirette inşaAllah sizin için büyük bir nimete dönüşmüştür. Ve ahirette de size sevinç ve nimet getirecektir.

İşte on sene öncesini düşündüğünüzde apaçık bir şekilde görünen bu gerçeği, yaşadığınız an içeresinde de unutmamak çok önemlidir. Eğer şu an içinde kendinize baktığınızda kafanıza takılan küçük ya da büyük çeşitli konular varsa, ileride de bunların büyük ölçüde bir önemi olmayacağını unutmayın. O halde şu an için karşınıza sizi rahatsız eden bir konu çıktığında da, “ ben bu konuyu birkaç ya da 5-10 sene sonrasına erteliyorum. Bu konuyu o zaman düşüneceğim” diyerek bir kenara bırakın. O zaman geldiğinde, Allah'ın izniyle, gerçekten de o konunun bir önemi kalmamış olacağını göreceksiniz.

(http://www.gizliazaplar.com/)

Hz. Mehdi (a.s.) Döneminde Dünya Üzerine Huzur, Rahatlık Ve Güven Hakim Olacaktır

Hz. Mehdi (a.s.) Döneminde Dünya Üzerine Huzur, Rahatlık Ve Güven Hakim OlacaktırEbu Said El-Hudri, İslam Peygamberi (sav)’den nakletmiştir, “Ahir zamanda dönemin hakimleri tarafından halkıma benzeri hiç görülmemiş dehşetli zulümler uygulanacaktır; öyle şiddetli olacaktır ki dünya onlara dar gelecek, yeryüzü adaletsizlik ve zulümle dolup taşacaktır, DİNDAR HALKLARIN HİÇBİR SIĞINAĞI KALMAYACAKTIR. İşte tam bu zamanda Yüce Allah benim soyumdan birini çıkartacak, önceden adaletsizlik ve zulümle dolduğu gibi, yeryüzünü adalet ve eşitlik ile dolduracaktır.DÜNYA ŞENLENECEK, İLAHİ NİMETLER YERYÜZÜNE İNECEK VE BİRKAÇ YIL BOYUNCA BU DÖNEMDE YAŞAYANLAR, ‘KEŞKE ÖLENLER HAYATTA OLUP DA BU YAŞANANLARI GÖRSELERDİ,’ DİYECEKLERDİR.

[Yenabi-ül Mevedde, s. 448; El-Burhan fi Alamet-i Ahir Zaman, Bölüm 2; Muntakhabul Athar, s. 149]


Hz. Mehdi (a.s.) insanlık için büyük bir nimettir.

“HAZRETLERİ’NİN (HZ. MEHDİ (A.S.)’IN) VARLIĞI BİR NİMETTİR; ONUN YÖNETİMİ BİR BAŞKA NİMETTİR.” 

[Şerh-i Tecrid, Tusi, s. 389 (İran Baskısı)]


Hz. Mehdi (a.s.) en büyük veli en yüksek ilim sahibi kişi o olacaktır, Müslümanları tam sahiplenecektir.

Müminlerin Emiri (sav) Hazretleri, İmam Mehdi (as)’ın faziletleriyle ilgili şöyle söyler, “En fazla korunak sağlayan ve EN YÜKSEK İLME SAHİP OLAN ve en çok ‘Sile-i Rahim’ (akrabalarına iyilikte bulunan) yapan odur.”

[Gaybet-i Numani]

Beklenenmehdiveisa.com

Sayın Adnan Oktar Ne Demişti Ne Oldu: Başbakan: ''Oy Vermeyenlerin de Hizmetindeyiz''


Sayın Adnan Oktar Ne Demişti Ne Oldu: Başbakan: ''Oy Vermeyenlerin de Hizmetindeyiz''Ne Demisti:

13.09.2010, Adıyaman Asu TV

Adnan Oktar: Sayın Başbakanımız, tereddüt ettikleri, tedirgin oldukları konuları bir daha bir daha söylerse, rahatlatırsa insanları iyi olur. Gerçi defalarca söyledi, ama madem kalpleri rahat etmiyor bir daha söylesin, iyi olur inşaAllah. Özellikle Türkiye'nin bölünmesine izin verilmeyeceğini açıklarsa tekrar iyi olur inşaAllah.

Ne Oldu:

Türkiye, 11 Ekim 2010

Erdoğan: Oy Vermeyenin de Hizmetindeyiz. HARİTAMIZ TEK RENK

Evrimi Yalanlayan Fosiller: Yılan


Evrimi Yalanlayan Fosiller: YılanFosil Bilgisi

Yaş: 50 milyon yıllık
Dönem: Eosen
Bulunduğu yer: Messel, Almanya

Her bir sürüngen türünün kendine has özelliklerle bir anda var olduklarının ve var oldukları müddetçe hiçbir değişikliğe uğramadıklarının sayısız fosil delili bulunmaktadır. Bu delillerden biri de resimde görülen 50 milyon yıllık yılan fosilidir.

(Darwinizmnedir.com)