24 Şubat 2011 Perşembe

Söylenmek Çirkin Bir Cahiliye Alışkanlığıdır

Söylenmek Çirkin Bir Cahiliye Alışkanlığıdır
  • Söylenmek niçin Kuran ahlakına uymayan çirkin bir alışkanlıktır?

  • Söylenen kişinin amacı nedir?

  • Söylenmek niçin kişiyi kayba sürükler?


  • Söylenmekten kaçınmak için müminlerin nasıl bir yol izlemesi gerekir?

    Bazı insanlar, gün boyunca karşılaştıkları konular hakkındaki düşüncelerini, sürekli olarak ‘kendi kendilerine söylenerek’ dile getirirler. Kimi zaman rahatsızlık duydukları bir şey, kimi zaman aksaklık olduğunu düşündükleri bir konu, kimi zaman gördükleri yanlış bir tavır, duydukları bir söz bu kimselerin, fazla düşünmeden hemen bu konulardaki rahatsızlıklarını ifade etmelerine neden olur. Söylenmeyi alışkanlık haline getiren kişilerin belli konularda takındıkları ortak tavırlar vardır.
  • Müslümanların Bir Lideri Olması Adetullah'ın Gereğidir, Ahir Zamanda Da Müslümanlar Hz. Mehdi (as)'ın Manevi Liderliği Etrafında Toplanacaktır

    Müslümanların Bir Lideri Olması Adetullah'ın Gereğidir, Ahir Zamanda Da Müslümanlar Hz. Mehdi (as)'ın Manevi Liderliği Etrafında ToplanacaktırHangi düşünceye, hangi inanca sahip olursa olsun belli bir amaçla birarada bulunan insanların mutlaka onları temsil eden bir önderleri, bir liderleri bulunur. Allah tarih boyunca her mümin topluluğunu liderleriyle birlikte yaratmıştır. Hz. Nuh (as)'ın dönemindeki müminlerin başında liderleri olarak Hz. Nuh (as), Hz. Musa (as)'ın dönemindeki müminlerin başında liderleri olarak Hz. Musa (as), Hz. Muhammed (sav) döneminde sahabelerin lideri olarak Peygamber Efendimiz (sav), Talut döneminde müminlerin lideri olarak Talut, Zülkarneyn döneminde ise Zülkarneyn bulunmuştur.Hiçbir mümin topluluğu lidersiz olmadığı gibi ahir zamanda da Müslümanlar lidersiz kalmayacak, Hz. Mehdi (as)'ın zatı, bizzat Müslümanların manevi lideri olacaktır.

    Tüm Dünyada Müslümanlar Şehit Edilirken, Yüz Binlerce İnsan Açlık Sınırında Yaşarken, Hemen Her Gün Şehit Cenazeleri Kalkarken ''Deccal Nerede Ki?'' Deme Gafletinden Sakınmak Gerekir

    Tüm Dünyada Müslümanlar Şehit Edilirken, Yüz Binlerce İnsan Açlık Sınırında Yaşarken, Hemen Her Gün Şehit Cenazeleri Kalkarken ''Deccal Nerede Ki?'' Deme Gafletinden Sakınmak GerekirPeygamberimiz (sav)'in pek çok hadisinde kıyamet öncesi anarşinin, karmaşanın, zulmün hakim olacağı bir deccaliyet dönemi yaşanacağından bahsedilmektedir. Rivayetlerde ayrıca deccaliyet sisteminin dünya tarihinin en büyük fitnesi olduğu bildirilmekte ve Peygamber Efendimiz (sav), deccal fitnesinin tehlikesine şöyle dikkat çekmektedir.

    “Allah'ın Hz. Adem'i yaratmış olduğu günden bu yana, deccalin fitnesinden daha büyük bir fitne olmamıştır.” (Muhammed B. Resul El-Hüseyni el Berzenci, Kıyamet Alametleri, Pamuk Yayıncılık, Genişletilmiş 8. Baskı, İstanbul, s. 225)

    Deccalin çıkışı Peygamber Efendimiz (sav)'in rivayetlerinde önemli ahir zaman alametlerinden biri olarak açıklanmaktadır. Kitleleri Allah’ın dininden uzaklaştıracak, onları mutsuzluğa, huzursuzluğa, sevgisiz, güvensiz, zalim bir ortama sürükleyecek olan deccal, dünyanın sonunun yaklaştığını işaret eden bir çok alametten birisi olarak rivayet edilmiştir. Ancak deccalin ortaya çıkması beraberinde büyük bir müjdeyi de getirmektedir. O müjde, deccaliyete karşı büyük bir manevi güç olarak ortaya çıkacak, dünyayı deccaliyetin şeytani ruhundan kurtaracak, insanları yeniden İslam dininin nuruna kavuşturacak olan Hz. Mehdi (as)'dır.

    Nijerya Müslümanları Tüm İslam Aleminden Yardım Bekliyor

    Nijerya Müslümanları Tüm İslam Aleminden Yardım BekliyorAfrika’nın en kalabalık ülkelerinden biri olan Nijerya’nın nüfusunu %60 Müslüman, %30 Hıristiyan ve %10 yerel inançlara sahip halk oluşturmaktadır. Müslüman ve Hıristiyanlar arasında zaman zaman suni olarak meydana getirilen çatışmalar, gerçekte barış içinde yaşayan iki halk arasında bir süredir yeniden alevlendirilmeye çalışılmaktadır.

    Avrupalı ülkeler 16. yüzyıldan itibaren dünyanın çeşitli coğrafyalarını sömürmeye başladılar. Ancak 19. yüzyıla gelindiğinde beklenmedik bir gelişme oldu ve sömürgeci ülkeler yaptıkları acımasız uygulamalara sözde bilimsel bir destek kazanmış oldular. Darwin 1871 yılında yayınlanan İnsanın Türeyişi adlı kitabında, hiçbir bilimsel delile dayanmamasına rağmen, insanın maymunlarla ortak bir atadan geldiklerini öne sürüyordu. Darwin'in bilim dışı iddiasına göre, sözde bazı ırklar diğer insanlara göre daha çok evrimleşmiş ve ilerlemişlerdi. Bazı ırklar ise, neredeyse hala maymunlarla aynı düzeydeydi.